MAZİYE  BİR  BAKIVER
 Hayatın koşturması içinde hepimizin söylediği  ortak bir söz  vardır:  ‘Zaman ne kadar çabuk geçiyor.’  Onu da yapayım, şuraya da gideyim, bunu da yapayım  derken  2016’nın son haftasına da girdik. Son günlerini yaşamaktayız. Daha dün gibiydi oysa 2016’ya girişimiz. Ne umutlarla, ne heveslerle, ne beklentilerle karşıladık 2016’yı. Bazen keşkelerle  bazen de iyikilerin dilimizden eksik olmadığı bir şekilde geçti gitti günler. Şimdi yeniden geride bıraktığımız  yıl içindeki  acılarımızı, sevinçlerimizi, mutluluklarımızı, yapmayı düşünüp de yapamadıklarımızı, neleri başardığımızı, nelerden dersler çıkarmamız gerektiğinin muhasebesini  yapıp  yeni yıla öyle hazırlanıyoruz, sabırsızlıkla. Biliyoruz ki yeni yıl yeni anılar getirecek.
Eski yıl uğurlanırken gazete ve televizyonlarda  bir yıl böyle geçti diye  olayların tarihi sırasına göre sayfa  ya da program  hazırlanır. Bazı  geçmiş olayları unutmak  hatırlamaktan daha iyidir. Ne var ki unutmak kişinin elinde değil. Ülke olarak 2016 yılında ne yaşadık diye sorguladığımızda; Türkiye,  2016 yılında büyük çapta gerçekleştirilen  terör saldırıları yaşadı. Haber ajanslarının verilerine göre düzenlenen saldırılarda asker/polis ve sivillerle birlikte 300’den fazla kişi yaşamını kaybederken 1400’den fazla kişide yaralandı.  Yine ülkemizin kanayan bir başka yarası olan iş kazalarında Bianet Haber Sitesi’nin verilerine göre 2016 yılının ilk 11 ayında en az 1816 işçi hayatını kaybetti.  Artarak devam eden  kadına şiddet olayları, kadın cinayetleri, yanarak ölen öğrenciler, trafik kazalarında hayatını kaybeden insanlar, utanılası cinsel istismar vakaları. Bitti mi ? Bitmedi!  15 Temmuz 2016’da ülkedeki siyasi rejimi değiştirmek amaçlı  bir darbe girişimi  de yaşadık.  Gerçekleştirilen  darbe girişiminde yine haber ajanslarının verilerine göre  251 kişi yaşamını kaybetti.  Yaşanılan olaylarda verdiğim sayısal değerler ise ne yazık ki sadece rakam değil. Ardında yarım kalan hikayeler ile birlikte gözü yaşlı yakınlarını bırakıp giden hayattan koparılmış insanları ifade ediyor. 2016’da ne yaşamışız diye geçmişe baktığımızda insanın içinin kararmaması mümkün değil.  2017’ye hazır mıyız bilemiyorum. Ama 2016’yı unutmak istediğimiz kesin.

Ne diyorduk?  ‘Zaman çok çabuk geçiyor.’  2017’ye sayılı günler kaldı. Yeni yıl yeni bir başlangıçtır. Yepyenidir. Beklenti doludur. Geçmişteki üzüntülerin, yeni mutluluklara dönüşeceğinin tesellisidir. Kısacası umuttur yeni yıl. Yazımı sonlandırırken 2016’da yaşadığımız acıların geride kalmasını, 2017’nin hepimize ve ülkemize de güzelliklerle dolu bir 365 gün getirmesini temenni ediyorum.

Yorumlar