KİM BİLİR?
Çok okuyan mı, çok gezen mi? Okumak ve gezmenin insana bilgi
birikimi açısından yarar sağladığı, ama hangisinin daha fazla yarar
sağladığının bilinmediği gerçeğini ortaya çıkaran soru cümlesi. Hangisi daha zevkli olduğu
sorulsaydı gezmek cevabı daha çok
duyulabilirdi. Kim daha çok bilir diye
sorulduğunda ise cevabının kişiden kişiye ya da konudan konuya göre değiştiğini
düşünüyorum.
Bazen ne kadar okursan oku, unutursun ya
da bilgi kafanda yarım yamalak kalır. Bu bilgiyi unutmamak için sürekli
tazelemen gerekir. Fakat gezip gördüğün zaman, bilgi şekle bürünür; koku olur,
ses olur, obje olur. Hafızada tutması kolaylaşır. Yani okumak teorik, gezmek
pratik bilgi verir insana.
Hadi gelin konuyu örneklendirelim.. Bir
şehirin, gidilecek mekanlarını, yemeklerini, bitki örtüsünü, iklimini, yaşam
tarzını, tarihini okuyarak da öğrenebilirsiniz. Ama bazen kitaplar o
şehirin kötü taraflarını, arka sokaklarını yazmaz. İnsanların çektiği
sıkıntılardan, kaygılardan bahsetmez.
Bu bakımdan, gezmek-görmek farklıdır. Okuyan insana göre
gördükleri beyine daha iyi yerleşir. Gezen insan, ezberci değildir. Okuyan
insan, okuduklarını size söyler. Fakat gezmek o
yere gidip şezlongda güneşlenmek,
sokaklarda tur atmak manasında değil. Bahsetmek istediğim gezilen yerin insanları ile muhabbet etmek, dertlerini
dinlemek, o bölgenin sıkıntısını, artısını, eksisini bilmek, tarihi yerlerini
görmek, kültürlerini yaşayarak öğrenmektir.
Bu durumda gezen okuyandan çok şey bilir çünkü görsel hafıza sözel
hafızaya oranla daha güçlüdür.
Gezilerek öğrenilmeyen bilgilerde vardır
tabi; insan hayatını kolaylaştıran her türlü araç-gereç nasıl yapılır, neden
gökyüzü mavi görünür, dünyada canlılık nasıl başladı, neden iki kolumuz var, bir
sayının karekökünü alma yöntemi nedir,
kanserin çözümü nedir, insanlar neden ağlıyor, nelere gülüyorlar, yaşadığımız
ülke için en iyi ekonomik sistem hangisidir gibi sadece okumakla edinilecek
bilgiler vardır.
Velhasıl, bilmek için çok gezmek de
yetmez, çok okumak da. Bunların yanında bir de çok insan tanımak gerekir. Muhakeme
etmek, tartmak, sorgulamak, düşünmek, yazmak, irdelemek, tartışmak ve
keşfetmek. Bilmek ve öğrenmek ölene dek var olan bir sürecin ürünüdür. Öyle
kolay kolay bitmez, ara verilmez yahut
‘ben oldum tamamım artık’ denilmez. Çok da gezseniz çok da okusanız daha
öğreneceğiniz milyonlarca yeni bilgi vardır bu hayatta. Kısacası ne çok gezen
ne de çok okuyan bilir. Çok okuyup okuduğunu anlayan ve bunu hazmedenle; gezerek
gördüğünü, algıladığını anlayıp bunu faydasına kullanan kişiler en çok
bilebilir. Yani hem ikisi de değil hem ikisi.
Yorumlar
Yorum Gönder