BUGÜNE
BAK
Anı yaşamak… Dünün, bugüne
getirdiği mutsuzluğu kafaya takmamak, yarın için yaşamamak... Bir
çoğumuzun yapmadığı, yapamadığı davranış biçimi. Anı yaşadığımızda mutlu
olur muyuz? Dün de kalmış, olmuş-bitmiş kötü bir
şey için bugünümüzü mahvetmeye değer mi? Ya da yarın için hesaplar yaparak hayatı
sürdürmek, bugünü mahvetmekten başka bir şey değil midir? Evet belki
anı yaşamak, her daim mutluluk getirmeyebilir, ama dün yaşadığımız acı bir
şeyin bizi bugün esir alması, yarını düşünerek yaşayıp daha sonra hayal
kırıklığı yaşamamızı erteleyebilir.
İnsanlar çoğunlukla geçmişi ve geleceği
düşünmekten içinde bulunduğu anı farkında olarak yaşayamazlar. Halbuki geçmiş
yaşanmış ve bitmiştir. Değiştirme şansımız yoktur. Değiştirme veya geri dönme
şansımızın hiç olmadığı bir zamanı düşünüpte içinde yaşadığımız andan hep
çalarız. İşte bu değerlendiremediğimiz an da yine geçmişe gönderdiğimiz hayal kırıklığı
ve keşkeler zincirine dönüşür. Farkındalık ile yaşayamadığımız anlar geçmişi
daha çok düşünüp bir kısır döngü içine girmemizi sağlar. Bu böylece sürüp
gider. Bu kısır döngüden çıkmanın tek yolu geride bıraktığımız 10 dakika olsa
bile olsa ondan iyi veya kötü ders çıkarıp içinde bulunduğumuz zamanı en iyi
bir şekilde yaşamaktır. Geçmiş ve gelecek takıntısı insanı her zaman hataya,
verimsizliğe sürükler. Onlarca plan ve hayal kuruyoruz gelecekle ilgili. Peki
hangisinin gerçekleşeceği garanti ? 10 dakika sonrasında ne olacağımızı
bilmiyorken yıllar sonrasına planlar kurmak hangi zihniyetin eseri olabilir ki?
Elbette ki hayat bize zorlu zamanlar, çekilmez anlar, çirkin
zamanlar sunduğu kadar güzel olan anları da sunuyor. Önemli olan yaşandığı anda
bu anların tadını çıkarmak yani anı yaşamak. Sadece yaşamaya değer olduğu için
bile buna değer. Ama çoğu zaman hayatımızda akıp giden bu anları kaçırıyoruz. Ya
geleceğe fazlasıyla odaklanıyoruz ya da geçmişe. Yapılması gereken ne mi? Sevdiklerimizle, dostlarımızla geçirdiğimiz anların,
yaşantıların sohbetlerin tadını çıkarmakla başlamalıyız. Sonra sağlıklı bir şekilde güne başlamanın,
içtiğimiz bir bardak çayın ya da en sevdiğimiz yemeği yemenin, yağan yağmurun, doğan güneşin, neyi
yaşıyorsak o esnada onun kıymetini bilmek gerekiyor. Çünkü sürüp giden hayatın
ikinci bir tekrarı yok. Yaşadığımız
anların değerini anlayıp farkına varmak kendimizi daha iyi hissetmenizi
sağlayacaktır. Ve emin olun ki geçmişi ve geleceği düşünmeden yaşamdaki anların tadına varabildiğimizde herkes
daha mutlu olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder