BEKLENTİSİZ OLUR MU?

Beklenti… Sürekli bir şeyler bekliyoruz.  Kimimiz bir tas çorba, kimimiz araba, kimimiz ev, kimimiz de ömrünü verebileceği bir  aşk… Yani sürekli bir beklentinin içerisine sokuyor  bizi yaşadığımız hayat.   Peki beklentilerimiz olmadan yaşamak mümkün mü?

Umut etmek, bir şeyin gerçekleşmesini  istemektir beklenti.  Hayatta her şeyin istediğimiz gibi olacağını düşündüğümüzden, beklentilerimiz yerine gelmeyince biraz haksızlığa uğramış hissederiz. Bunun için çoğunlukla başkalarını, arada sırada kendimizi suçlarız. Ama bazen beklemek yetersiz kalır.  Hayatın beklerken hesaba katmadığımız getirileri vardır çünkü.

Hayatımızda, seçimlerimizde, mutluluk ve hayal kırıklıklarımızda çok önemli rol oynayan faktörlerden olan  beklentiyi  kendimizden ve başkalarından diye ikiye ayırabiliriz. Kendimizden veya başkalarından fark etmeksizin, üzülmemek için dengeyi sağlamak önemlidir. Hatta kilit nokta dengedir.  Beklentiler ne kadar yüksek olursa, hayal kırıklıkları ve pişmanlıklar kaçınılmaz olacaktır. Elbette her beklentiyi  filtrelemek imkansızdır, ama gerçekçi olmakta fayda vardır.  Bazı beklentilerin gerçekleşmesi için aktif olmak gerekir.  Çalışmak, emek vermek ve hak etmek gibi etkenler beklentilerin sonucunu belirlerler.

Beklentisiz insan, mutlu ve başarılı insandır diyenler olduğu gibi, aksini söyleyenlerde vardır. Kesin olan; her insanın beklentileri vardır, her beklenti gerçekleşmese de. Başkalarından hatta kendimizden dahi beklentimiz kalmasa, hayattan beklentilerimiz bitmez. Sadece yaşamak istemek, hatta ölmek istemek bile bir beklentidir.