BİR VİCDANINIZ
VARDI
Vicdan… Günümüzde en çok ihtiyaç
duyduğumuz, en çok ihlal edilen, üzerinde en çok konuşulmayı hak eden içimizdeki
adalet terazisi. Vicdan hem iyi hem kötüdür. Kişinin değer yargılarına göre
değişir. Tıpkı bir çocuk yetiştirmek gibidir.
Hangi şartlarda yetişirse o ortamın şeklini alır.
Her gece kafanızı yastığa
koyduğunuzda beyninizi acıtarak yaşadığınız ve yaşattığınız şeylerin
gereksizliğini yüzünüze vuran, kendinize 'neden' soruları sordurtabilen,
varoluşuyla her kişiyi daha çok insan yapan, etrafımıza ördüğü duvarları bir
türlü aşamadığımız ve o duvarları hayatın sınırları olarak görmemizi sağlayandır
vicdan. Size ait değil. Sizin bir parçanız da
değil. Size ait olan, sizin tercihlerinizdir sadece. Vicdan, haksızlığa
uğrayan birinin derdini içinde duymaktır.
Kendini başkasının mağduriyetinden dolayı sorumlu tutmaktır. İnsan olmanın da insan
kalmanın da en temel duygusudur. Yokluğu hemen anlaşılır. Vicdan, siz iyi bir insan olasınız diye
mi var? Yoksa, siz birilerinin dediklerini yapasınız diye mi var? Bir insanda olması ya da olmaması o insanın
tercihi midir? Yoksa o insanın yaşamış olduğu çevrenin suçu mudur? Öncelikle bu
soruların cevabını bulmak gerekiyor. Herkes vicdan sahibi olamıyor maalesef. Üstelik vicdan; manevi ve ilahi bir şey de değildir. İnsan olmanın,
insan olabilmenin gereğidir. Vicdan
sahibi olmak için, sağlam bir yürek ve samimiyet gerekir. Maddi açıdan zor durumda olan birine para
verip rahatlattığınız iç sesiniz değildir vicdan; vicdan o kişiye para verirken
işi gösterişe dönüştürmeden, içtenlikle
paylaştığınız iyiliktir. Oldukça sıcak günler geçirdiğimiz şu günlerde susuz kalan sokak hayvanlarına acıyarak
bakmak da değildir vicdan. Vicdan o hayvanların su içmesini sağlamaktır. Vicdan;
bir başkası için üzülmektir... empati yapmaktır... güçlünün yanında değil
haklının yanında olmaktır.
Her
zaman vicdan kazanır er ya da geç değişmeyen kuraldır bu. Günümüzde bunun böyle
olmadığı, vicdanlı olmanın zaaf olduğu iddia edilebilir, söylenebilir. En büyük sebebi ise yaşadığımız yüzyılda ahlaki ve insani değerlerin yozlaşmanın etkisi altına
girmesidir. Vicdan işte yaşanılan yozlaşma ve haksızlıklar
karşısında yüzümüzün kızarmasıdır bir bakıma.. Vicdan sahibi olmak güçlü
hissetmektir, zenginliktir, mutluluktur. Kaybedilmemesi gereken yegane şeydir ve elbette
ki bireysel olmasındansa toplumsal
olması daha önemlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder