GÜÇ(LÜK)LERİMİZ…
Hayata karşı en güçlü olduğumuzu sandığımız anlarda en zayıf yönlerimiz ortaya çıkıveriyor. ‘Ben artık akıllandım… Bu hatayı bir daha asla yapmam, Gelsin hayat bildiği gibi gelsin ’ dediğimiz  zamanlar da yani. Çünkü sanıyoruz ki hayat bizi hep aynı şekilde hep aynı yerden sınayacak. Tüm hazırlığımızı o duruma bir daha  yakalanmamak bir daha aynı şekilde mağlup olmamak üzere yapıyoruz. Oysa hayat bizi hep aynı şeylerle sınamıyor ve  sınanmadığımız olaylar ya da durumlar karşısında nasıl davranacağımızı da bilmek mümkün olmuyor.
Hayata karşı güçlü olduğunu hissetmek…’Ben bu hayatın üstesinden gelirim’ diyebilmek...  Ne demektir hayat karşısında güçlü olmak?  Fizikli olmak mıdır,  psikolojik açıdan/ ruhen sağlıklı olmak mıdır? Zengin olmak mıdır? Yoksa bilgili olmak mıdır?  Nedir güçlü olmak ? Güçsüzlüğün nasıl bir şey olduğunu görmeden olunamayacak şeydir esasında. Gözyaşlarını saklamak, kıyıda köşede ağlamak, sıkıntılarını kimseye anlatmayıp, dışarıdan bakıldığında  çok mutlu bir insan imajı çizmek güçlü olmak  değildir. Yaptıklarının sonucuna katlanabilmek, gidip sağda solda yakınacağına kabullenmek, sağda solda yakınacak kadar dertliysen de bu başına gelenin aslında neden kaynaklandığını gayet mantıklı bir şekilde anlatabilmektir,kimseyi suçlamadan.  Her şeye rağmen hayatın devam ettiğini, olumsuzluklarından yaşanması gerektiğini kabullenmek ve yarına umutla bakabilmektir. Yüksek bir sabır ve aynı ölçüde hayat karşısında güçlü bir anlatıma sahip olmayı gerektirendir.  Kendine güvenmektir. Tüm engellere rağmen yıkılmaz bir özgüven ile başaracağına inanmaktır. Gözünü önüne dikip sağa sola aldırmadan yoluna devam edebilmektir.

İnsan olmanın gerektirdiği zayıflıkları, zaafları, hataları kabul etmekle başlar güçlü olmak. Sana karşı yapılan hatalar, uğratıldığın haksızlıklar öfkeden deliye döndürse de; içindeki iyiliği unutturacak kadar kendini kaybetmemek, kırılmamaktır. Karşındakini olduğu gibi kabul edebilmek, pişmansa, öfkeni üstünden sıyırıp onu destekleyebilmek, gerekiyorsa onu affedebilmektir.  Seni tanımayan insanların, tanımayı bile denemeden yargılamasına kulak asmamayı becerebilmektir. ‘Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım’ yalanıyla kendini kandırmamak, ders çıkartabilmektir. Ve hatalarının sorumluluklarını üstlenip, dürüst olabilmek, gerekiyorsa kendinden fedakarlık yapabilmektir güçlü olmak. Ve bu arada hayatı ıskalamamaktır.

Yorumlar