TEK BEKLENTİMİZ: ANLAŞILMAK
Empati… Günlük dilde sıklıkla kullanılıyor olmasına rağmen
aslında neler ima edebileceğini bilmeden kullandığımız sözcüklerdendir. Sözlük
şöyle tarif eder: Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak söz
konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin
anlayabilmesi becerisi. Üzerinde tartışılması gereken konudur. Yetenek midir? Yoksa
doğuştan var olan bir şey midir?
Aslında, sanılanın aksine ‘Ben olsaydım nasıl davranırdım?’
sorusunu sormaktan biraz daha geniştir empati. “Benim hayatımı yargılamadan önce, Benim ayakkabılarımı giy ve Benim
geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi
tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden
ayağa kalk ve Aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra,
beni yargılayabilirsin.Geçer dediklerimi geçirdim, biter dediklerimi bitirdim.
Nefret ettiklerimi sildim, Artık yeter dedim. Geride bıraktıklarım hesap
sormaya kalkmasın o yüzden bana. Farkında olduğum için var oldunuz, Vazgeçtiğim
için bugün yoksunuz. “ Demiş Mevlana Celaleddin Rumi.Yani biri ile empati
kurarken kendimizi tamamen kapının arkasında bırakmalıyız. Empati kurduğumuz
kişiyi, 'o kişi' yapan özelliklere ve o kişinin seçtiği eylemlere bakarak,
eylemin yine aynı kişinin diğer eylemleri arasındaki yerini, özelliğini belirleyerek,
anlamaya çalışmaktır. Kolay değildir. Ama "ben onun yerinde olsam" hiç
değildir. Çünkü biz o olmadığımız gibi, o da biz değil. o, o kişidir, tamamen
farklı bir yeri vardır. O ayrı bir değerdir. Onu ancak, onun değeri içersinde,
onun eylemleri çerçevesinde anlayabiliriz.
Günümüzde ne yazık ki insanların ne anlayışı kaldı, ne sabrı.
İnsanlar kendi yaşam alanı ve rahatları haricinde başkalarının hayatlarını en
ufak düşünmüyor ve buna saygı göstermiyorlar. İlginçtir ki en çok da empati
kurma becerisine sahip olmayanların dilinde oluyor bu kelime. Empati
kurabilenler zaten karşı taraf gibi düşünebildiği, onun yerine kendini
koyabildiği için sürekli bahsetmiyor bundan. Eğer ki bu davranışı toplumsal
olarak önem verilen bir değer haline getirebilirsek, pek çok problemin
kendiliğinden çözüleceğine ve hayatın daha yaşanılır bir hale geleceğine
inanıyorum. Yeter ki bunu isteyelim...
Yorumlar
Yorum Gönder