DEĞER Mİ HİÇ?
Bir insana nasıl değer verilir? Siz bir insanın size değer verdiğini nasıl anlarsınız?  İnsan ne kadar  büyüse de  şımarık bir çocuk gibidir,  kendisine değer vereni sahip olunmuş bir oyuncak gibi algılar. Ona  sahip olduğunu bildiği için kendisine verilen değerin aynısını göstermeyip fazla da çabalamaz.  Hatta kaybetme korkusunu yaşamayacağından emin olduğunu hissettiğinde ise gözleri başka oyuncaklara yönelir... Yeni hedef daima bir başkasıdır.
Mevlana der ki;  ‘İnsanın değeri ne ile ölçülür bilir misin? Aradığı şeyle! İnsan neyi ararsa ona layıktır. Neye ne kadar değer veriyoruz?  Ailemize mi, arkadaşlarımıza mı,  ailemize mi veya işimize mi?  Sanırım hepsinden çok karşı cinse verdiğimiz değer daha ağır basıyor. Değer vereceğimiz insanı kendimiz seçiyoruz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduğuna aldırmıyoruz. Olduğu durumdan daha farklı  şekilde konumlandırıyoruz.  Bunun adı  da değer yüklemesi oluyor. Bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur.  Burada bilinmesi gereken şudur ki;  verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil sizsinizdir. En azından bir süre öyledir ama şunu göz ardı etmemek gerekir: birine gereğinden fazla değer verirseniz, artık sürekli kendinizden verdiğiniz için siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz.

Aslında en doğrusu bir kişiye hak ettiği kadar değer vermeliyiz. Ne az, ne çok, öyle harika bir denge kurulacak ki, yanılgılar az olsun ve kişilere gerçek değerin verildiği durum ortaya çıksın. İnsanları beklentisiz sevmek, önceliği karşındakine vermek, bencil olmamayı öğrenmektir. Bilinmelidir ki insana değer vermek, özen göstermek, onunla ilgilenmek, onun kıymetini bilmek bir kültürdür. Bunun eğitimi yok, kitaplarda da yazmaz. Nezaket ve zarafet gerektirir. Yolu insan olmaktan geçer.

Yorumlar