UYAN SÜPERMEN FİLM
BİTTİ
“Cesaretin,
korkusuzluk değil, korkuyu yenmek olduğunu öğrendim. Cesur adam korku
hissetmeyen değil, korkusunu fetheden insandır.” demiş yaşadığı
dönemde bin bir türlü zorluklarla baş ettikten sonra Güney Afrika
Cumhuriyeti'nin ilk siyahi devlet başkanı olan Nelson Mandela.
Hayat içerisinde üst üste gelen tüm
olumsuzluklar, sonu gelmeyen yanlışlar insanı çileden çıkarabiliyor malum. Yaşanılan
bu durumların üstesinden gelebilmek adına tercihler yapmak zorunda kalıyoruz ve
bu tercihleri yaparken de cesur kararlar almamız gerekiyor. Cesur olmak derken
aklımıza hep korku nedir bilmemek, hiçbir şeyden korkmamak, kahramanlık yapmak gibi
düşünceler geliyor. Bu bahsettiklerimle masallarda, ekranlarda karşılaşmak
mümkün. Gerçek yaşam içerisinde ise insanın hiçbir şeyden korkmadığı anlamına
gelmiyor. Yaşanılan sıkıntılardan
kurtulmak için atılması gereken adım oluyor. Her şeyi değiştirecek ve o adımı atmanızı
sağlayan güç oluyor. İnsanın korktuğu halde bir şeyler yapması, 'Ben buradayım mücadeleden
kaçmıyorum' demesi, yaşanılanlardan korkuyor olunsa bile doğru olanı yapması
yani.
Yaşadığımız şehir... okuduğumuz okul... çalıştığımız işyeri... duygusal
ilişkilerimiz ya da dostluklarımız hakkında sorumluluk alıp karar vermemiz
gereken ya da yön değiştirmemiz gereken durumlarla karşılaşıyoruz. Başka bir
şehre taşınılması, bir şeyin alınması, bir imza atılması, okunulan okulun
değişmesi, zarar veren duygusal ilişkinin ya da dostlukların bitirilmesi gibi. Verdiğim bu örnekleri
elbette çeşitlendirmek mümkün. Ama bahsetmek istediğim bu kararları almak için
korkuyor olduğumuz. Gittiğimiz yerde mutsuz olmaktan, alınan şeyin ya da atılan
imzanın istenilen gibi olmamasından, sorumluluğun bize kalmasından, eğitim
hayatının sona ermesinden ve de yalnız kalmaktan çekindiğimiz için cesur
olamıyoruz.
Her başarının altında yatan sırdır cesaret. İnsanın hayalleri doğrultusunda
korkusuzca ilerlemesi lazım. Bahsettiğim gibi her zaman saldırmayı, atik olmayı,
karşı gelmeyi ya da kahramanlıklar
yaratmayı da içermez. Bazen susmak, sadece izlemek veya çekip gitmek ile de mümkün
olur. Doğru olan neyse onu yapmayı bilmek, korkulara rağmen akılcı kararlar
verip harekete geçirmek ve sorunların üzerine gitmeyi bir alışkanlık haline
getirmemiz şart. Bunları başardığımızda ise hayatımızı korkuların değil, kendimizin
yönettiğini görmek mümkün.
Yorumlar
Yorum Gönder